8 Haziran 2012 Cuma


Kamusal Sanat Laboratuvarı

Bu insiyatif Mehmet Aksoy'un ''İnsanlık Anıtı'' heykelinin kaldırılması üzerine oluşturuln bir e-mail grubu ile (ucube suretler) ortaya çıkmıştır. Akademisyen, sanatçı ve öğrencilerden oluşan bir topluluktur.


İlk çalışmaları Çarpana,14 haziran 2011 tarihinde Kent,Kültür ve Demokrasi Forumu İstanbul Buluşması'nda gerçekleştirilmiş bir performanstır.Çarpana ,yörük kültürüne ait en ilkel dokuma biçimidir. Farklı kültürlerin bir araya geldiği fakat hiyerarşik düzen nedeniyle ayrı kalmak zorunda kalan insanları Çarpana bağı ile tekrar birleştirmek amaçlanmıştır.




İsimsiz Mektup (Bienal) , 2011 İstanbul Bienali'nin açılış gününde gerçekleştirdikleri bir performanstır. Bienal kartlarının aynısını, tek fark  olarak arkasında kazı kazan şeklinde tasarlanmış olan bu kartları bienal alanında dağıtmışlardır. Kazındığında Koç Holding kurucusu Vehbi Koç'un,Kenan Evren'e yazdığı 'Emrinize amadeyim' ile biten mektubuyla karşılaşıldı. İşte o mektup ;

Koç Holding’in kurucusu ve sahibi Vehbi Koç’un 3 Ekim 1980’de Kenan Evren’e yolladığı mektuptur:
Yakalanan anarşistlerin ve suçluların mahkemeleri uzatılmamalı ve cezaları süratle verilmelidir. Polis teşkilatı teçhiz edecek ve onu kuvvetlendirecek imkânlar genişletilmeli, gerekli kanunlar bir an önce çıkarılmalıdır. İşçi-işveren ilişkilerini düzenleyecek olan kanunlar asgari hata ile çıkarılmalıdır. Bazı sendikaların Türk Devleti’ni ve ekonomisini yıkmak için bugüne kadar yaptıkları aşırı hareketler, göz önünde bulundurulmalıdır. DİSK’in kapatılmış olmasından dolayı bir kısım işçiler sendikal münasebetler yönünden bekleyiş içindedirler. Militan sendikacılar bu işçileri tahrik etmek ve faaliyeti devam eden sendikaların yönetim kadrolarına sızarak davalarını devam ettirmek niyetindedirler. Bu durum bilinerek hazırlanacak kanunlarda gerekli tedbirler alınmalıdır. Komünist Parti’nin, solcu örgütlerin, Kürtlerin, Ermenilerin, birtakım politikacıların kötü niyetli teşebbüslerini devam ettirecekleri muhakkaktır, bunlara karşı uyanık olunmalı ve teşebbüsleri mutlaka engellenmelidir. Zatıalilerine ve arkadaşlarınıza muvaffakiyetler temenni ediyorum. Emrinize amadeyim.

Bu performansta nasıl büyük bir sermaye çukurunun içinde bulunduğumuzu , insanların nasıl sömürüldüğünü ve sistemin iki farklı yüzü olduğunu anlatmak istemişlerdir.






''Müzeci'nin Çantası'' adlı performans gösterisi, 15 Şubat 2012'de İstanbul Modern'deki ''La La La İnsan Adımları'' ve ''Dünden Sonra'' isimli sergilerin açılışı sırasında yapıldı.Performans ,Müze ve  çirkin sermaye ilişkilerine bir göndermedir. Niyazi Selçuk'un gerçekleştirdiği bu performans, özel olarak tasarlanmış olan bir çanta ile müzeye giriş yapmasından ibaretti. Peki ya nasıldı bu çanta?  Ve neden hiç bir güvenlik müdahale edememişti?
Kişisel özel bir çanta idi çünkü.
Çantanın üzerinde İstanbul Modern logosu kullanılarak  ''Müessesemiz klimalıdır'' yazısı vardır.
 Ayrıca karekodların bulunduğu kartlarda açılış esnasında izleyicilere dağıtılmıştır.Telefonlerı ile bu kartları okutan kişiler Kamusal Sanat Laboratuvarı'nın web sitesine yönlendirildi.Bu yolla Oya Eczacıbaşı'nın söylemiş olduğu ''Sanat işletmesinin herhangi bir işletmeden farkı yok aslında. Sadece ürün olarak sanat yapıtları var.''  sözü ile karşılaşmalarını sağladılar.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder